Polen Alerjisi

Malumunuz mevsim degisiyor ve insanlar hizli sicaklik degisikliklerine ayak uyduramiyorlar. Boyle olunca da grip, nezle olmak kacinilmaz olabiliyor. Bu mevsimde dikkat edilmesi gerken diger bir rahatsizlik da polen alerjisi. Polen alerjiniz varsa ne kadar rahatsiz edici bir sikayet oldugu konusunda fikriniz vardir. Bazen haftalarca enerjinizi somurur ne sizi daha kotu hasta eder ne de iyilesebilirsiniz. Polen alerjisine karsi faydali oldugunu gozlemledigim yontemleri paylasmak istedim. Eksik veya hatali kisimlari lutfen yorumlarinizda belirtiniz.

Polen alerjisi için faydalı bilgiler
Alınabilecek bazı önlemler;

Polen sezonunda, kişi diğer allerjenlere ve tahrik edici şeylere karşı aşırı duyarlıdır. Temizliğinize, ağır kokulara, tütün dumanına ve benzerine dikkat edin.
Sabahtan akşamın erken zamanlarına kadar olan, polenin en yoğun olduğu vakitlerde, hanenizi havalandırmaktan kaçının.
Gün ortası çamaşırlarınızı dışarıda kurulamaktan kaçının. Polen çamaşırlara kolayca yapışır.
Yatmadan önce saçlarınızı yıkayın.
Fiziksel etkinliklerinizi polenin en az yoğunlukta olduğu vakitlerde yapmaya çalışın. Bazıları için, sözgelişi bisiklete binerken, ağız ve burun bölümünü kapatan tozmaskesi kullanmanın yararı olabilir.
Güneş gözlükleri gözdeki rahatsızlıkları azaltabilir.
Polen alerjisi olan talebeler (erkenden) müracaat ederek imtihan sürelerinin uzaltılmasını isteyebilirler. Bunun için doktor raporu gerekmektedir.


Bütün alerji rehabilitasyonlarının başında kişinin tahammül edemediği şeylerden kaçınması gelmektedir. Polen alerjisine karşı bir çok ilaç mevcuttur. Burun ilaçları, göz damlaları, alerji hapları, iğneler ve solunum yoluyla alınan ilaçlar, alerji rehabilitasyonunda kullanılabilir. Xolair isimli yeni bir ilacın Norveç’te kullanılması uygun bulunmuştur. Bu, alerjiden oldukça çok etkilenen ağır astım hastaları için hazırlanmış bir ilaçtır. Doktorunuz size en faydalı ilaçların seçiminde yardımcı olacaktır. Alerji ilaçlarının önleyici tür ilaçlar olduğunu ve tam tesirini göstermesi için aradan 1-2 haftanın geçebileceğini bilmeniz ehemmiyetlidir. Ilaçların tüm mevsim süresince düzenli olarak kullanılması gerekmektedir. Bu, polen yoğunluğunun düşük olduğu vakitlerdeki alerji belirtilerinin kaybolduğu anlar içinde geçerlidir. Rahatsızlıkların tütün dumanı, eksoz, toz, parfüm, rüzgar, ısı farklıkları, enfeksiyonlar,duygusal ve hormonal etkenler, ve içkinin tesiri altında oldukça kuvvetlenip artabileceğini bilmeniz çok ehemmiyetlidir. 

Meme Kanserini Engellemek 10 Basit Yöntem

Dünyada her 8 kadından biri ömründe bir kez göğüs kanserine yakalanmakta. Çevremizde veya ailemizde göğüs kanseriyle savaşan birini görmek nadir rastlanan bir durum değildir. O halde göğüs kanserine yakalanma riskimizi asgariye düşürmek için neler yapabiliriz? Alacağınız basit tedbirler ve yaşam tarzınızda yapacağınız bazı değişikliklerle göğüs kanseri riskinizi en aza indirgeyebilirsiniz. 
1-) Deodorantları Hayatınızdan Çıkarın.
Terlemek vücudun normal bir aktivitesidir, lütfen önce bunu kabul ediniz. Birçok deodorantın içerisinde bulunan alüminyum, östrojen hormonunu taklit eder ve aynı zamanda DNA’ya doğrudan zarar verebilir.  Her ne kadar göğüs kanseri ve alüminyum arasında klinik çalışmalarda henüz doğrudan bir ilişki bulunmamış olsa da, alüminyumun göğüste birikerek DNA’ya zarar verdiğini biliyoruz. Daha da ilginci göğüste kitlelere en çok alüminyumun biriktiği noktalarda rastlanmıştır. Deodorant kullanmak istiyorsanız ev yapımı olanları, ya da en azından içeriği güvenli markaları tercih edin.
2-) Cilt Bakımı ve Kozmetik Alışkanlığınıza Detoks Uygulayın.
Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de çok az zararlı kimyasal yasaklanarak kozmetik ve cilt bakım ürünlerinden çıkarılmıştır. Üstelik piyasada bulunan ürünlerin bir çoğunun içerisinde ne olduğundan habersisiz.  Paraben, triklosan, etilen oksit ve daha birçok kimyasal hormon yapısını bozarak göğüste düzensiz büyüyen kitlelere, böylece de göğüs kanserine yol açar. Kullanacağınız kozmetik/cilt bakım ürünlerinin neler olduğunu mutlaka araştırarak alın. Eğer iphone kullanıcısı iseniz ‘Think Dirty’ uygulamasıyla içeriğin ne olduğunu kolayca öğrenebilirsiniz.
3-) Plastikle Vedalaşın
Plastik malzemeler hayatımızın o kadar içinde ki! BPA’sız ürünleri tercih etmeniz ne yazık ki sizi plastiğin zararlarından korumuyor. Çünkü plastik üreticileri BPA yerine onun muadili olan BPS kullanıyorlar ki onun da BPA gibi hormon düzenini bozarak göğüs kanserine yol açma riski var. En güzeli plastik ürünleri mümkün olduğunca hayatımızdan uzaklaştırmak.
 4-) Fazla Kilolarınızdan Kurtulun
Yapılan bazı çalışmalar 18 yaş ve orta yaş arası fazladan alınan kiloların menopoz sonrası dönemde göğüs kanseri olarak geri döndüğünü gösteriyor. Öyle ki, göğüs kanseri vakalarının dörtte biri sadece fazla kilolardan kurtulmakla önlenebiliyor. Bunun sebebi, östrojenin yağda birikmesi. Vücudumuzda yağ ve buna bağlı olarak östrojen hormonu ne kadar fazlaysa, kansere yakalanma riskimiz de o derece artıyor.
 5-) Hareket Edin
Günde 1 saat yürüyüş yapmanın menopoz sonrası dönemde göğüs kanserine yakalanma riskini %14 düşürdüğünü biliyor muydunuz? 1 saatlik yürüyüşe koşu gibi fazladan bir aktivite eklendiğinde ise oran %25’e yükseliyor.
6-) Antioksidan Yüklenin
Antioksidanların vücudumuz için inanılmaz faydaları vardır.Bunlardan en muhteşemi de hücrelere zarar verip kansere yol açan serbest radikallerin etkilerini yok edebilmesidir. Çilek, nar, elma, kırmızı fasülye, enginar, kuru erik ve kakao gibi besinler yüksek miktarda antioksidan içerir.
7-)Sigarayı Bırakın
Araştırmalar, son dönemde konulan göğüs kanseri teşhislerinin sigara içenlerde içmeyenlere oranla %24; bırakmış olanlarda hiç içmeyenlere göre %13 yüksek olduğunu gösteriyor. Söyleyecek başka söz kaldı mı? Sigarayı bırakmak ‘kolay’ bir iş olmayabilir ama kanserden korunmanın ‘kolay’ bir yoludur. Bu yazıyı okuyan sigara tüketicileri için umarız bu bırakmak için bekledikleri uyarı olur.
Alkol Tüketiminizi Sınırlandırın
Yapılan çalışmalar günde iki kadehten fazla alkol tüketmenin kanser riskini %20 arttırdığını gösteriyor. Amerikan Kanser Derneği, kadınların günde iki kadehten fazla alkol tüketmemesini öneriyor. Alkol, kanser riskini arttıran östrojen seviyesinin yükselmesine sebep olur.
9-) Soya Tüketiminizi Kısıtlayın
Soyada bulunan doğal bitki temelli östrojen düşük dozlarda alındığında sağlık için yararlıdır, ancak yüksek dozlarda alındığında göğüs kanseri için bir risk faktörü haline gelebilir. Günümüzün işlenmiş gıda dünyasında soya o kadar çok yaygın ki. Bu bile tek başına işlenmiş gıda tüketmeyi bırakmak için bir sebep.
10-) Hormonsuz, Ot Yiyen Hayvanların Etini ve Süt Ürünlerini Tüketin.
Günümüzde et ve süt ürünlerinin çoğu hormonla büyütülen hayvanlardan elde ediliyor. Bu hormonlu et ve sür ürünleri önce marketlere, oradan sofralarımıza kolayca ulaşıyor. Denetimsiz ve sağlıksız hormonlar bizlerin hormon dengesini alt üst ederek birçok hastalığa davetiye çıkarıyor. O yüzden hormonsuz, doğal yemlerle ve doğada gezinerek beslenen hayvanların etlerini tüketmeye özen gösterin.

Porselen Demlik Nasil Temizlenir?

Porselen demlikler, kullanımı oldukça kolay ve sağlıklı demliklerdir. Ancak her mutfak eşyasında olduğu gibi zamanla belli bazı lekeler oluşabilir. Demliğinizdeki lekelerden kurtulmak için neler yapabilirsiniz? Porselen demlik temizliği yöntemlerini bu yazımızda bulabilirsiniz.

Porselen Demlik Nasıl Temizlenir?

Porselen demliğinizde yaptığınız çayı hemen temizlemiyor ve demliğin içinde bekletiyorsanız, kalıplaşmış çay lekeleriyle karşılalma riskinizi artırıyorsunuz demektir.

Tavsiyemiz, porselen demliğinizin içinde çay bırakmamanız, işiniz bittikten sonra çayı dökmeniz ve duru su ile çalkalamanız. Böylece birikebilecek kirlerin önüne geçmiş olursunuz.

Porselen demlik temizliğinde size yardımcı olacak malzemeler:
Sirke: Porselen demliğinizin temizliği için sirke ve sıcak su kullanabilirsiniz. Bir yemek kaşığı sirkeyi demliğinizin içine dökün sünger ile ovun. Ardından kaynattığınız suyu elinizi değdirmeden demliğinize dökün. Sirkenin büyük bir kısmı su ile temizlendikten sonra ılık su ile iyice durulayın.

Kabartma Tozu: Porselen demliğinize 1 tatlı kaşığı kabartma tozu dökün ve ıslak sünger ile demliği ovun. Birkaç dakika bekledikten sonra ılık su ile demliğinizi durulayın.

Bulaşık Tableti: Piyasada hazır halde satılan bulaşık tabletini porselen demliğin içine atın ve üzerine kaynar su ekleyin. Su seviyesi demlik ağzından taşacak kadar yüksek olmalı. Bulaşık tabletinin kaynar su döküldükten sonra fokurdadığını göreceksiniz. Demliğinizin kapağını bu fokurdama gerçekleşirken kapatın. Fokurdama sona erince demliğinizi duru su ile durulayın. Tertemiz olduğunu göreceksiniz.

Bulaşık Deterjanı ve Çamaşır Suyu: Alternatif yollar dışında klasik bir yöntem olarak bulaşık deterjanı ve çamaşır suyu yardımıyla porselen demliğinizi temizleyebilirsiniz. İnatçı lekeler için birkaç damla çamaşır suyu, birkaç damla deterjan koyduğunuz demliğinize kaynar su ekleyerek 10-15 dakika bekleyin. Ardından duru su ile iyice yıkayın.


Bulaşık makinesinde yıkama: Bulaşık makinesi demliği temizleyecek fakat çay lekelerini tamamen çıkarmayacaktır. Lekeleri yok etmek için makineye atmadan önce demliğin içine çamaşır suyu damlatıp suyla doldurun. 10 dakika bekletin. Suyu döktükten sonra durulamaya gerek olmadan makineye atabilirsiniz.

FIRIN NASIL Temizlenir? (kimyasal yok)

Evimizde sıkıcı olan bazı şeyler vardır, mesela fırın temizlemek gibi. Fırını sıkça kullandığımız için kirlenir. Ancak, artık fırını basit ve kolay bir şekilde temizleyen ve sanki fırın kendi kendini temizliyormuş gibi hissettiren bu yöntem var.

Ayrıca, bu ipucuyla kimyasal ve deterjan kullanımı son bulacak.

Temizleme işlemi iki adımda gerçekleşiyor: İlk önce, fırını ve ardından cam penceresini temizleyin.

Malzemeler:
Su
Sprey şişe
Kabartma tozu
Bez veya sünger
Sirke
Küçük bir kase

Nasıl Temizlenir:
Fırın: 
1. Izgarayı fırından çıkarın.

2. Kaseye bir kaç kaşık kabartma tozu koyarak az miktarda suyla karıştırın. Amaç, temizlenmesi gereken yüzeye kolayca uygulanabilecek bir macun elde etmek.

3. Macunu fırının içine sürün. Kabartma tozu, kirlendikçe kahverengine dönüşecektir. Eşit katmanların olması önemli değildir, önemli olan tüm yüzeylerin kaplanmasıdır.

4. Gece boyunca bu şekilde bekledin. Kabartma tozunun düzgün bir şekilde çimlenmesi için en az 12 saate ihtiyaç vardır.

5. Bir gün sonra ıslak bir bez alın ve mümkün olduğu kadar fazla kabartma tozunu silin.

6. Sprey şişe içine sirke koyun ve kabartma tozu kalıntısı gördüğünüz yerlere püskürtün. Sirke, kabartma tozuyla etkileşime girdiğinde köpük oluşacaktır.

7. Islak bezle silin.

8. Izgarayı tekrar yerleştirin.

9. Fırını kuruması için 15-20 dakika düşük sıcaklıkta çalıştırın.

Pencere: 
1. Bir miktar kabartma tozu ve suyu karıştırarak kalın bir macun hazırlayın.

2. Macunu cama uygulayın.

3. Yarım saat bekleyin.


4. Kiri gidermek için sünger veya bez kullanın.

Shiatsu Masaji Faydalari Nelerdir?


Antik çağlardan beri uygulanan olan Shiatsu, ‘parmakla bastırma’ anlamına gelir. Akapunkturla aynı felseyefe sahip olan Shiatsu masajında, vücudun belli noktalarına elle basınç uygulayarak, o noktadan geçmekte olan enerji akışını, dolayısıyla bağlantılı organları iyileştirmek hedeflenir.

Bilimsel olarak bakıldığında Shiatsu, aşırı çalışan sinir sistemini yatıştırarak kan dolaşımını hızlandırır, gerilen kasların salınmasını sağlar ve stresi azaltır.

Shiatsu Nasıl Hissettirir?

Shiatsu masajı avuç içleri ve parmakların sürekli ritmik masajından oluşur.  Diğer masajların aksine, bütün avuç içiyle değil, özel parmak petleriyle belli noktalara basınç uygulama şeklinde gerçekleştirilir. Bu belli noktalara uygulanan basıncı bazı insanlar ‘hoş bir acı’ olarak tanımlayabilir.

Seans Sırasında Ne Beklemeliyim?

Masaj, alçak bir masaj masasında veya yerde yapılır. Diğer masaj türlerinin aksine herhangi bir masaj yağı kullanılmadığı için giyinik yapılır.

Shiatsu Masajının Faydaları Nelerdir?

Shiatsu’nun önde gelen uzmanlarına göre Shiatsu masajı aşağıda sıralanan rahatsızlıklar için tedavi niteliğindedir:

Rahatlama

Sırt Ağrısı

Baş Ağrısı

Adet Sancıları

Anksiyete

Uykusuzluk

Boyun ve Omuz Ağrıları

Yorgunluk

Yaraların İyileşmesi

Stres

Romatizmal Ağrılar

Sindirim Sorunları

Kabızlık

Depresyon

Ancak aklınızdan çıkarmayın ki bu rahatsızlıklara gerçekten faydalı olup olmadığı henüz bilimsel olarak kanıtlanmış bir bilgi değildir.

Shiatsu Kimlere Önerilmez?

Shiatsu masajı belli rahatsızlara sahip insanlar için sakıncalıdır:

-Bulaşıcı cilt hastalığa ya da açık yaralara sahip olanlar,

-Yakın zamanda ameliyat geçirmiş olanlar,

-Doktoru tarafından aksi önerilmedikçe kemoterapi veya radyasyon tedavisi görenler,

–Östropoz olanlar,

-Pıhtısı olanlar, çünkü masaj pıhtının harekete geçmesine neden olabilir. Kalp rahatsızlığına sahip olanlar ise mutlaka önce doktoruna danışmalıdır.

-Hamileler, her türlü masajdan önce mutlaka doktoruna danışmalıdır. Shiatsu yaptırmak için, mutlaka hamile masajı konusunda uzman ve sertifika sahibi insanlar seçilmelidir.

–Shiatsu hiçbir zaman morlukların, iltihaplı bölgelerin, iyileşmemiş yaraların, tümörlerin, karın fıtığının ve yakın zamanlarda oluşmuş kırık ya da çatlakların üzerine uygulanmamalıdır.


Shiatsu masajı yaptıracaksanız en doğrusu, başlamadan önce mutlaka doktorunuza danışmaktır.

Su isiticisi nasil temizleniz?

Mutfakta bulaşık sırasında ya da yemek yaparken en çok ihtiyaç duyulan sıcak suyu birkaç dakika da hazır hale getiren kettle, birçok kişinin temizliğinin nasıl yapılacağı konusunda kararsız kaldığı konulardan biridir. Sadece su ısıtmak için kullanılması çok fazla kirlenmesine neden olmasa da musluk sularındaki kirecin kettle rezistanslarını kaplaması hem kötü bir görüntü oluşmasına hem de çalışma veriminin düşmesine neden olacaktır. Belirli zamanlarda kettle içini temizleyerek suyun ısınma hızını artırmak ve enerji tasarrufu sağlamak mümkün olacaktır.

Limon Tuzu İle Kettle Temizleme

Kettle içinde biriken kireci çözebilmek için her bayan kendi bildiği kireç çözücü yöntemleri kullanmaktadır. Çoğu zaman kullanılan kimyasal kireç çözücüler sağlığı olumsuz yönde etkilemekte ve iyi durulanmadığında kimyasallar her kullanımda suya geçmektedir. Bu nedenle limon tuzu gibi son derece zararsız doğal bir malzeme ile kettle içindeki kireci temizlemek mümkündür. Bunun için kireç olan kısma kadar su doldurulmalı su ısıtıcısının içine bir tatlı kaşığı limon tuzu atarak çalıştırılmalıdır. Kaynadıktan sonra otomatik kapanacak olan ısıtıcının içi yavaşça çalkalanarak yumuşayan kirecin çıkması sağlanır. Bu işlem sonrasında bol su ile durulanan kettle tertemiz olacaktır.

Beyaz Sirke İle Kettle İçi Temizleme

Doğal kireç sökücü özelliğine sahip malzemelerden biri de beyaz sirkedir. Kirecin temizlenmesi konusunda etkili bir yöntem olmasına karşın sirke kokusuna karşı hassasiyeti olanların bol durulama işlemi yapmaları gerekmektedir. Bu yöntemde kettle bir miktar su ile çalıştırılır. Kaynadıktan sonra kapanan ısıtıcının içine en üst seviyeye kadar beyaz sirke konur. Bir gece bekletilmesi gereken beyaz sirke kettle rezistanslarını kaplayan tüm kireçten arınmasını sağlayacaktır.

Limon İle Kettle Nasıl Temizlenir?


Sık sık kettle içi temizliği yapanların tercih edebileceği limon suyu, hafif kireçlenmeye başlamış olan kısımların temizliğinde etkilidir. Bir limonun suyunu sıkarak kettle içine boşaltılır ve üzerine bir miktar su ilave edilir. Kaynatılan su ve limon suyu karışımı sonrasında büyük ölçüde kirecin temizlendiği görülecektir. Tamamen temizlenmemiş kısımlar içinde birkaç kez bu işlemi tekrarlamak, zararsız ve ekonomik bir yöntemle kettle temizliği yapmayı sağlayacaktır.

Hamile Kalmak İçin Ne Yapmalısınız?

Eşinizle artık çocuk sahibi olmaya karar verdiyseniz, hamile kalmak için bazı aşamaları geçmeniz gerekir. Uzmanların belirlendiği 6 aşamanın ardından artık hamile kalmamanız için önünüzde hiçbir sebep kalmayacaktır.

Adım- Doğum kontrolünü bırakın

Daha önce doğum yapmamış kadınların büyük bir bölümü doğum kontrol hapları kullanır. Hamile kalmaya karar verdikten sonra bu hapların kullanımını bırakın. Hapları bıraktıktan sonra vücudunuzun hormonel açıdan eski halini alması birkaç ay sürebilir. Tabi bazen hapları bırakır bırakmaz hamile kalındığı da olabilir.

Adım- Yumurtlama günlerini bilin
Eğer yumurtlama günlerinizi bilmiyorsanız, ne yaparsanız yapın hamile kalamazsınız. Yumurtlama günlerinizi öğrenmeniz için ovulasyon belirleyicisi kitleri (OPKS) kullanmanızı öneririz. Ya da vücut Isısı (BBT) grafikleme kullanabilirsiniz. Yumurtlamadan itibaren 36 ile 48 saat arasında hamile kalma şansınız vardır. Yumurtma zamanını öğrenmenin klasik yöntemi ise kaç günde bir regl olduğunuzu hesaplayın ve 14 çıkarın. Ortaya çıkan rakam sizin hamile kalabileceğiniz gündür.

Adım- Yumurtlama öncesinde sekse başlayın
Sperm kadın vücudunda 12 saat ile 3 gün boyunca kalır. Kadının yumurtası ise 12 ile 24 saat canlı olarak kalır. Kadın yumurtasının kısa ömürlü olması sebebiyle hamile kalmak için yumurtlama öncesinde seks yapmaya başlamanız gerekiyor. Yumurtlama olduğunda çevrede ne kadar çok sperm olursa hamile kalma şansınız da o kadar çok olur.

Adım- Seksten sonra ayağa kalkmayın
Seksten sonra sırt üstü yatın. Çünkü spermlerin mümkün olduğu kadar yumurtalık bölgesine gitmesi gerekmektedir. Bacaklarınızı kapalı tutun ve bir miktar yukarıya kaldırın. Uzmanlar sabah saatlerinde erkeklerin sperm sayısının yüksek olduğu görüşünde birleşiyor. İşte bu tespitten dolayı sabah 10 gibi seks öneriliyor.

Adım- Yapılmaması gerekenler
Hamile kalmaya çalışan çiftlerin seks sırasında yapmamaları gereken bazı noktalar vardır.

Seks sırasında kayganlığı sağlamak için yağ kullanmayın

Orgazm olun. Çünkü orgazm sırasında vajinal hareketlilik olduğu için spermlerin daha rahat hareket etmesi sağlanmaktadır.

Erkekler boksör kilot giymemeli. Spermlerin sıcaklığı da hamileliği etkileyen bir faktördür. Araştırmalar, boksör kilotların sıcak tutmasından dolayı erkeklerin giymemesi gerektiğini gösteriyor.

Hamile kalmazsanız paniğe kapılmayın
Tüm bu çalışmalarınıza rağmen hamile kalmadığınızı öğrenince lütfen panik yapmayın. Çiftlerin yarısı ilk 6 ayda, yüzde 85’i ise hamile kalma kararlarından 1 yıl sonra hamile kalmaktadır.

Balık Yağı Takviye Gidalari Hakkında Bilinmesi Gerekenler



Omega 3 yağ asitlerinin (EPA ve DHA) kalp hastalıklarını önlediği ve kandaki trigliserit seviyelerini düşürerek kolesterol dengesini düzenlediği kanıtlandığından beri balık yağı takviyeleri daha yaygın bir şekilde kullanılmaya başlandı.

Aslında balık yağı almanın en iyi yolu şüphesiz yağlı balıkları tüketmek. Eğer haftada en az iki kere somon gibi bol yağlı soğuk deniz balıklarını yiyebiliyorsanız balık yağı takviyesi almanıza gerek yok. Bunu yapamıyorsanız balık yağı takviyesi almayı düşünebilirsiniz.

Balık Yağı Takviyesi Alırken Nelere Dikkat Edilmeli?

Eğer sıvı balık yağı takviyesi alıyorsanız ambalajında açıldıktan sonra buzdolabında saklanmasının gerekli olmadığı ibaresi bulunan ürünlerden kaçının. Oksitlenmeyi engellemek için koyu renk cam şişede satılan ürünleri tercih edin. Işık, balık yağı veya kapsüllerinin oksitlenmesini hızlandıran en önemli faktörlerdendir. İçeriğinde balık yağına ek olarak antioksidanlar da içeren markaları tercih edin. Bunlar genellikle E vitamini, biberiye veya yeşil çay özleri olabilir.

Peki Ne Kadar Balık Yağı Takviyesi Almalısınız?

Günlük olarak 250-500 miligram arası EPA+DHA Omega 3 yağ asidi alımı yeterli olacaktır. 1000 miligramlık bir balık yağı kapsülü ise üretici firmalara göre farklılık göstererek 200 ila 800 miligram arası EPA+DHA içerir.

Balık Yağı Kapsüllerinin Yan Etkisi Var mıdır?

Balık yağı kapsüllerinin en olası yan etkileri mide bulantısı ve ağza gelen balık tadı olarak belirlenmiştir. Balık yağını yemeklerle birlikte almak ve buzdolabında saklamak bu problemlerin önüne geçebilir. Balık yağı veya kapsüllerinin son kullanma tarihine de çok dikkat edilmelidir. Birçok marka genellikle şişe açıldıktan 90 gün sonrasına kadar taze kalabilmektedir. Kötü bir şekilde balık kokan yağ veya kapsüller derhal atılmalıdır.

Balık Yağı Takviyeleri Cıva Zehirlenmesine Yol Açar mı?


Denizlerdeki kirlenme balık tüketirken maalesef denizlerdeki zehirli maddelerin yediklerimiz yoluyla bizi de etkileyebileceği sorusunu akla getiriyor. Bu maddelerin başında ise tabii ki cıva geliyor. Cıva zehirlenmesi konusunda en çok hamileler ve çocuklar dikkatli olmalı. Balık yağı kapsüllerinde cıva ve diğer zehirli maddeler çok çok düşük oranlarda bulunuyor. Yine de satın alacağınız balık yağı takviyesinin cıva testlerini geçip geçmediğini kontrol etmenizde yarar var.


Kronik Ağrı ile Baş Etmek için Bu Yöntemleri Deneyin

Uzun süredir devam eden ağrı şikayetleri hayatımızı zorlaştırıp tadımızı kaçırabiliyor. Bu yazımızda sizlerle kronik ağrıyı bir nebze olsun hafifletebilecek basit teknikler paylaşacağız.

Bu tekniklerin herhangi birini uygulamaya başlamadan önce vücudu rahatlatabilmek için derin nefes almayı ve odaklanmayı öğrenmek çok önemli. Derin nefes alma egzersizini aşağıdaki gibi uygulayabilirsiniz:

Karanlık bir odada rahat bir şekilde oturun. Gözlerinizi kapatın veya bir noktaya odaklayın.
Nefes alma hızınızı yavaşlatmaya çalışın. Göğsünüzü kullanarak derin derin nefes alın. Aklınıza düşünceler gelirse tek bir kelimeye odaklanmaya çalışın. Örneğin “rahatla” kelimesine odaklanabilirsiniz. İçinizden bu kelimeyi söylerken yavaşça nefes alıp verin.
2-3 dakika bu şekilde nefes alıp vermeye devam edin.
Nefes alışverişinizin yavaşladığını hissettiğiniz zaman aşağıda önereceğimiz teknikleri kullanmaya başlayabilirsiniz.
Odağı Değiştirme

Dikkatinizi vücudunuzda ağrımayan herhangi bir yere verin. Bu noktadaki hissi değiştirmeye çalışın. Örneğin elinize odaklandıysanız elinizin ısındığını hayal edebilirsiniz. Bu egzersiz zihninizin odağını ağrıyan bölgeden uzaklaştırmaya yardımcı olur.

Disosiyasyon (Ayrışma)

Bu yöntemde ağrıyan bölge zihinde vücudun geri kalanından ayrı olarak düşünülür. Örnek vermek gerekirse boynunuz ağrıyorsa boynunuzu ayrı bir bölüm olarak zihninizde canlandırıp boynunuzun odanın uzak bir köşesinde oturduğunu hayal edip ona orada kalmasını söyleyebilirsiniz.

Zihinsel Anestezi

Bu teknikte ağrıyan bölgeye uyuşturucu bir ilacın enjekte edildiği hayal edilir. Örneğin boynunuza ağrı kesici bir iğne yapıldığını ve sonrasında bu bölgeye yatıştırıcı bir buz torbası koyduğunuzu hayal edebilirsiniz.

Transfer

Elinizde zihninizle sıcak, soğuk, uyuşma gibi farklı duyular üretin. Sonra elinizi ağrıyan bölgeye koyun. Elinizdeki bu duyuyu ağrıyan bölgeye transfer ettiğinizi canlandırın.

Zamanda İlerleme/Gerileme

Zihninizi kronik ağrınızın olmadığı veya çok daha hafif olduğu geçmiş veya gelecekteki bir zamana götürerek kendinizi o anda hayal etmeye çalışın. Sonra kendinize bu imaj doğruymuş gibi hareket etmenizi söyleyin.

Sembolik İmgelem

Ağrınızı temsil eden bir sembol seçin. Örneğin çok sıcak bir demir, parlak yanan bir ampul, eski bir tahta parçası gibi. Bu sembolün rahatsız edici özelliklerini zihninizde yavaş yavaş değiştirerek düzeltin. Örneğin demirin yavaş yavaş soğuduğunu, ampulün parlaklığının azaldığını hayal edin.

Pozitif İmgelem

Bu teknikte basit bir şekilde kendinizi rahat, mutlu ve güvende hissettiğiniz bir yerde hayal edin. Bu bir plaj, orman, güzel manzaralı bir yer veya hayalini kurduğunuz bir ev olabilir. Kendinizi bütün ayrıntılarıyla burada hayal etmeye çalışın. Duyu organlarınızla hissedilebilecek duyulara odaklanmaya çalışın. Örneğin kuş seslerini duyduğunuzu, güneşin teninizi ısıttığını hissedin.

Sayma

Ağrı ataklarıyla baş ederken içinizden sayma tekniğini kullanabilirsiniz. Nefesinizi, yerdeki karoları veya zihninizde canlandırdığınız bir imajı (örneğin koyunlar) sayabilirsiniz.

Ağrıyı Hareket Ettirme

Ağrıyı vücudunuzun bir bölgesinden baş etmesi daha kolay başka bir bölgesine hareket ettirin. Örneğin şiddetli boyun ağrınızı zihninizde kolunuza taşıyın ve buradan da havaya gönderin.


Kronik ağrı şikayetiniz varsa bu yöntemlerden hangisiyle kendinizi daha rahat hissediyorsanız onu uygulamaya başlayın. İlk zamanlarda zorlansanız da alıştırma yaptıkça bu yöntemleri daha rahat bir şekilde kullanabildiğinizi fark edeceksiniz. Haftada 3 gün yarımşar saat boyunca bu tekniklerle alıştırma yapabilirsiniz. Zaman içinde vücudunuz rahatlamayı öğrenecek ve sadece birkaç derin nefesle bile ağrınız hafifleyebilecektir.

Boraks Nerede Satılır? Ne İşe Yarar?

Ev temizliğinde sık sık kullanılan boraks, çeşitli maddelerin bir araya gelmesi ile ortaya çıkmış ve mikropların yok edilmesinde oldukça başarılıdır.

Boraks Nedir?

Boraks doğal bir mineraldir. Su, oksijen, sodyum ve bordan oluşur. Doğal dezenfektan olarak evlere girmektedir.

Boraks Ne İşe Yarar?

Boraks adını Arapça Burak yani parlak isminden alır. Kimyasal madde evinde kullanmak istemeyenler, sağlığına dikkat edenler, deterjanlara alerjisi olanlar, küçük çocuğu olanlar boraks ile evlerinin dört bir yanında doğal olarak hijyeni sağlamaktadırlar.

Boraks Nerede Kullanılır?

Boraks tıpkı marketlerden alınan kimyasal maddeler yoluyla elde edilmiş temizleyicilerle aynı işi yapar. Aralarındaki fark boraks mineralinin insana ve çevreye zarar vermemesidir. Çamaşır yıkanmasında,  bulaşık temizliğinde kullanılır. Evlerinde sağlıklı temizliğe kavuşmak isteyenlerin boraks mineralini yakından tanıması gerekmektedir. Evlerini temizlerken faydadan çok zarar görenler çareyi doğaya ve çevreye dost olan boraks maddesini almakla bulmaktadırlar.

Boraks aynı zamanda bahçe işlerinde de kullanılır. Zehirli otların temizliğinde kullanılır. Topraktaki diğer canlılara zarar vermez ve böcek oluşumunun önlenmesinde toprağa serilir.

Boraksın Kullanıldığı Alanlar

Boraks kozmetik sanayisinde kullanılır.
Boraks inşaat sanayisinde kullanılmaya başlamıştır. Çimentoya sağlamlık verdiği öğrenilmiştir.
Boraks atık sanayide kullanılır.
Boraks deterjan sanayisinde kullanılır.
Boraks enerji sektöründe kullanılır.
Boraksın Çamaşırlarda Kullanımı Nasıl Olmalıdır?

Kimyasal deterjanlar hem çok pahalı hem de sağlığa olumsuz etkileri bulunmaktadır. Evde hazırlanabilir bir reçeteye artık kimyasal deterjanlara dünyanın paraları verilmeyecek hem de sağlık korunmuş olacak. 1 kahve fincanı boraks, 1 kahve fincanı çamaşır sodası ve limon tuzu ile sağlıklı deterjanlar hazırlamak mümkündür. Bu karışımı normal deterjan ölçüsünde çamaşır makinesinin yıkama gözüne eklemek suretiyle temizlik işlemine başlamak mümkündür.

Boraksın Bulaşık Yıkamada Kullanımı Nasıl Olmalıdır?

1 Su bardağı boraksı aynı şekilde çamaşır sodasıyla karıştırmak ilaveten portakal yağı ya da mandalina yağı kullanmak bunlardan karışım yapmak bulaşık deterjanı yerine geçmektedir. Unutulmamalıdır ki bulaşıkların iyice durulanması gerekmektedir.



Boraksın Halılarda Kullanımı Nasıl Olmalıdır?

1 fincan boraks ve 1 fincan karbonatı su ile macun kıvamına getirerek kirli veya lekeli kısma ovmak suretiyle temizliğini sağlamak mümkündür. Koku sinen halılar ya da kilimleri bu karışımı üzerine serperek bekletmek, sonrasında ise süpürge ile iyice temizlemek gereklidir.

Boraksın Tuvalet Temizliğinde Kullanımı Nasıl Olmalıdır?

1 su bardağı boraks ve çamaşır sodasına ilaveten sirke de mikrop kırıcı özelliğiyle aralarına katılmaktadır. Karışımı macun haline getirerek yüzeylere fırça ya da sünger yardımıyla ovmak suretiyle temizlik işi gerçekleştirilebilir.

Boraksın Böcek İlacı Olarak Kullanılması Nasıldır?

Her türlü böceğe karşı etkili olan boraks böceklerin çıktığı deliklere sürülmektedir. Hamam böceklerine bile tesiri vardır. Çocuklara temas etmesinden kaçınmalıdır. Uygulandıktan sonra eller bol suyla durulamak gereklidir.

Boraks Nerede Satılır?


Boraksı aktarlardan, organik pazarlardan, eczanelerden ve güvenilir internet sitelerinden temin etmek mümkündür. Son yıllarda insanların doğal ve doğaya yönelik organik ürünler seçmesi boraks gibi pek bilinmeyen maddelerin günümüzde popüler olmasını sağlamıştır.

Kahvenin Cabuk Sogumasi Nasil Onlenir?

Lezzetli tadı ve kolay içimi ile kahveler tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de neredeyse her evde sık sık tüketilen içecekler arasında ilk sıralarda yer alır. Çeşitli türleri bulunan kahvelerin en keyifli içim şekillerinden birisi ise sıcak olan halleridir. Bu nedenle bir kahvenin sıcak olarak servis edilebilmesi çok önemlidir. Hızlı soğuyan kahveler için uygulanabilecek birtakım teknikler ile bu problem büyük ölçüde önlenebilir.

Kahvenin Çabuk Soğuması Nasıl Engellenebilir?

Kahvenin çabuk soğumasını engelleyebilmenin kolay yolları içerisinde en popüler olan yöntemlerden birisi alüminyum folyo tekniğidir. Bu yöntemde gerekli olan tek şey; kahvenin konulduğu bardağı kaplamaya yetecek miktarda alüminyum folyodur. Piyasada alüminyum folyo adı altında çok sayıda farklı markanın ürünü satılır fakat kahveleri sıcak tutabilmek için kaliteli bir alüminyum folyo tercihi oldukça önemlidir. Bu nedenle alüminyum folyo yöntemi ile kahveyi sıcak tutabilmek için koroplast alüminyum folyo kullanımı önerilir. Tekniğin uygulanışı için kahve konulan bardağın etrafına tamamen saracak şekilde alüminyum folyo kullanılması ve sonrasında sabitlenmesi yeterlidir. Dileyen kişiler kahve bardağının üstten hava almasını önleyebilmek amacı ile açık olan üst kısmına da alüminyum folyo kapatarak maksimum süreyle sıcak kalmasını sağlayabilirler. Bu şekilde kapatılan bir bardak kahve çok daha uzun süre soğumadan bekleyebilir.

Alternatif Sıcak Kahve Muhafazası Olarak Islak Bez


Hazırlanan kahvelerin uzun süre sıcak kalabilmeleri için alternatif yöntemler arasında alüminyum folyonun temin edilemediği durumlarda su ısıtıcısında ya da bir kapta kaynatılmış olan suyun bir beze dökülmesi ve akabinde ıslak sıcak bez ile yine kahve bardağının etrafının sarılması yöntemi uygulanabilir. Folyo yöntemi kadar etkili olmayan bu teknik daha kısa bir süre kahveyi sıcak tutabilir.